top of page

Psikoterapiden Neler Beklenebilir?

Birçok kişi zaman zaman psikoterapi desteğine ihtiyaç duymasına rağmen, çeşitli sebeplerle bir uzmana başvurmaktan kaçınır. Oysa ki, psikoterapi süreci yaşanan sıkıntının üstesinden gelmekte, içinde bulunulan duruma ilişkin farkındalığın artmasında ve sorunların çözümünde kişiye fayda sağlamaktadır.

Hangi durumlarda psikoterapi desteği alabilirsiniz?

  • Omuzlarınızda çok yük olduğunu düşünüyor ve bunlarla baş edemiyorsanız,

  • İlişkilerinizde hep aynı şeyin başınıza geldiğini düşünüyor ve sebebini anlayamıyorsanız,

  • Kendinizi bir yol ayrımında hissedip karar vermekte güçlük çekiyorsanız,

  • Hayatın anlamına ilişkin kafanızın karıştığını düşünüyorsanız,

  • Çevrenizdeki herkes sizin çok değiştiğinizi, eskisi gibi olmadığınızı sıklıkla dile getiriyorsa,

  • Yorgun, bitkin, mutsuz ve umutsuzsanız,

  • Sevdiğiniz birini kaybedip bu kayıpla başa çıkamıyorsanız,

  • Konsantrasyon kaybı yaşıyorsanız ve bu durum günlük hayatınızda aksamalara neden oluyorsa,

  • Kendinizi normalde olduğunuzdan daha alıngan, sinirli veya hassas hissediyorsanız,

  • Genel anlamda kendinizi endişeli hissediyorsanız,

  • Günlük hayatta karşılaştığınız zorluklarla baş etmekte güçlük çekiyorsanız,

  • Travmatik bir olay yaşamış ve etkilerini halen hissetmekteyseniz,

  • İnsan ilişkilerinde güçlük yaşıyorsanız,

  • Yaşadığınız stresi yönetmekte zorlanıyorsanız,

  • Sizi ve çevrenizi olumsuz yönde etkileyen bir alışkanlığınız varsa,

  • Kendinize güvenmekle ilgili sıkıntılar yaşıyorsanız,

Bir ruh sağlığı uzmanına başvurabilirsiniz. Tabi ki tüm bunlara ek olarak, sizi rahatsız eden, aklınıza takılan ve günlük hayatınızı aksatan her türlü konu için başvuruda bulunabilirsiniz.

Psikoterapi nedir, ne değildir?

Herkesin aklında psikoterapi sürecine dair fikirler bulunmaktadır. Ancak bu fikirlerin hepsi doğru olmayabilir. Psikoterapi, sizin yerinize psikoloğun kararlarınızı verdiği bir süreç değildir. Ya da psikoterapi, gidip biriyle dertleşmek de değildir. Sizin edilgen olduğunuz ve ne söylendiyse onu yerine getirmekle yükümlü olduğunuz bir süreç de değildir. Tam tersine, psikoterapi sürecinde sizin çaba vegayretiniz çok önemlidir. Psikoterapi süreci, sizin kendi içinizdeki potansiyeli açığa çıkarmak, kendinize ilişkin farkındalığınızı arttırmak ve kendi sorunlarınızın üstesinden kendinizin gelebilmenizi sağlamayı amaçlamaktadır. Farkındalığınızın artması sonucunda da bazı değişimlerin beraberinde gelmesi kaçınılmazdır.

Psikoterapi sancılı bir süreçtir, bu süreçte duygusal anlamda iniş-çıkışlarınızın olması çok muhtemeldir. Değişimi sağlamaya çalışırken zorluklar yaşamanız doğaldır. Ancak bu zorlanmalar değişimin gerçekleşmesine engel değildir.

Psikoterapi kişiye ne kazandırır?

  • Psikoterapi, kendinizde göremediğiniz gizli kalmış yönlerinizin aydınlanmasına katkıda bulunur.

  • Kendinizi yeniden keşfetmenizi ve kendinizi “kabul etmenizi” sağlar.

  • Yeni bakış açıları kazanmanızı sağlar.

  • Yaşanan durumlara yüklediğiniz anlamları değiştirir.

  • Sadece kendi davranışlarınızdan sorumlu olduğunuz gerçeğini kabul etmenizi sağlar.

  • Etrafınıza yeni gözlerle bakmanıza katkıda bulunur.

  • En önemlisi ise, kendi kendinizin terapisti olmanızı sağlar.

Psikoterapiye ilişkin hatalı inançlar nelerdir?

Birçok kişi aklından, aşağıda sıralanan bazı hatalı inançları geçirmektedir.

  • Psikoloğa gideceğim de ne olacak? Beni hiç tanımayan biri bana nasıl yardımcı olabilir ki?

  • Yaşadığım sıkıntı o kadar ağır ki, psikolog bile benim deli olduğumu düşünecek.

  • Hiç tanımadığım birine nasıl güvenip de sırlarımı açabilirim ki?

  • Sürekli ben konuştuğum sürece bana bunun ne faydası olabilir?

  • Nasıl olsa kendi kendime sorunumu çözebilirim, başka birine ihtiyacım yok.

  • Zamanla kendiliğinden her şey yoluna girer.

Psikiyatrist ile psikolog arasındaki fark nedir?

Ruh sağlığı uzmanlarının sıklıkla karşılaştığı bir sorudur; psikolog ile psikiyatristin arasındaki farkın ne olduğu. Genellikle kişiler bu iki alanı birbiri ile karıştırmaktadır. Psikoloğa gidip, ilaç talebinde bulunan birçok kişi vardır. Bu nedenle konunun aydınlatılması faydalı olacaktır.

Psikologlar, üniversitelerin edebiyat fakültelerine bağlı olan psikoloji bölümlerinden mezun olmakta, kimisi de 4 yıllık lisans öğretiminin ardından yüksek lisans ve/veya doktora yaparak uzmanlıklarını kazanmaktalardır. Eğitim sürecinde tıbbi eğitime tabi olmadıkları için ilaç yazmak konusunda yetkinlikleri bulunmamaktadır. Psikoloji biliminin birçok alt alanı (klinik psikoloji, gelişim psikolojisi, sosyal psikoloji, endüstri-örgüt psikolojisi vb.) bulunmaktadır. Hangi alanda uzmanlık eğitimi aldığınıza bağlı olarak çalışma şekliniz belirlenmektedir.

Psikiyatristler ise, üniversitelerin tıp fakültesinde 6 yıllık eğitimlerini tamamladıktan sonra psikiyatri alanında uzmanlıklarını almış tıp doktorlarıdır. Aldıkları eğitim doğrultusunda ruhsal hastalıklara psiko-biyolojik bakış açısıyla yaklaşmakta ve kişiye uygun buldukları takdirde ilaç yazmaktalardır. Psikiyatristler, ilgi duydukları takdirde, psikoterapi yöntemleriyle ilgili ayrıca eğitimler alarak kendilerini bu alanda geliştirip psikoterapi de yapabilmektelerdir.

Kimler psikoterapi yapabilir?

Danışanların uygun desteği alabilmesi için bu soru hakkında bilgi sahibi olmaları çok önemlidir. Çoğu insan 4 yıllık psikoloji lisans eğitimini bitirmiş kişilerin psikoterapi yapabileceğini varsaymaktadır. Oysaki lisans eğitimleri psikoterapi konusunda kişiye yetkinlik kazandırmaz. Lisans eğitiminin ardından klinik psikoloji yüksek lisansını tamamlamak ve eğitim sürecinde süpervizyon* desteği almakla birlikte kişiler psikoterapi yapma yetkisini kazanırlar.

Lisans eğitiminin ardından klinik psikoloji yüksek lisansı yapılmadığı durumlarda, kişiler geçerliliği kabul edilmiş ve sertifikalı belirli ekollerden uzun süreli ve içeriğinde süpervizyonun da yer aldığı psikoterapi eğitimlerini tamamlayarak psikoterapi uygulamalarını gerçekleştirebilmektedir.

*Süpervizyon; deneyimli, alanda yetişmiş bir terapist tarafından terapi sürecinin denetlenmesi ve terapistin uygulamasına yönelik geribildirimlerin verilmesi sürecidir.

Klinik Psikolog

Esin SALAHUR


Son Yazılar
bottom of page